23 Temmuz 2008 Çarşamba

Bir Fincan Kahve

Hayata bir mola verebilmeli bazen
Sabahın köründe uyanabilmeli hiç işi olmadan
Güneşin doğuşunu izlemeli serin balkondan
Şehrin göbeğinde oturuyorum sanmalı
Sabah öten horoza, meleyen kuzuya inatlan
Annesinin "sıcak bastı uyuyamadım"larını hatırlamalı
Gece kana kana suya koşarken sıcak yatağından
Babasının erkenden kalkan ayaklarının tıpırtısını duymalı
Kimbilir kaç yıl önceki bir tatil sabahından
Bir bulut görmeli havada
Ona daha çok yolu olduğunu anımsatan
Hep yola devam, hep yola devam...
Ama bazen inadına durmalı insan
Koşmadan, konuşmadan...
Belki de bakmadan duymadan
Elini eteğini çekmeli biraz hayattan
Geç kalıyorum kaygısı taşımadan
Hayatın kendi mülkü olduğunu unutmamalı insan.
.
.
.
Evimize gelen bir kahve yapma makinesi yüzünden ya da sayesinden kahveye alıştı şu günlerde bünyem. Köpüklü yapmayı öğreneceğim derken , günde 3-4 fincan içer oldum farketmeden :) Köpüklü kahve nasıl mı yapılırmış;
  • Cezveye su eklemeden önce kahveyi ve tozşekeri ekleyin, kuru kuru karıştırın, sonra suyu ekleyin ve çok az daha karıştırın
  • Cezvenizi ateşe koyduktan ya da makinenizin fişini taktıktan sonra hiç karıştırmayın
  • Kahve ve tozşeker karışımına çok ama çok az granül kahve ekleyin.
  • Taze kahve kullanın
  • Kahveyi çok kaynatmayın, hatta hiç kaynatmayın, kaynamaya başlayacak gibi olduğunda ateşten alın.

Bunlar benim öğrendiğim, şu 3 günlük kahveli ömrümde edindiğim birkaç püf nokta, kimbilir sizlerde ne sırlar vardır :))

Bu arada kahvenin yanında genelde lokum ikram edilir ama ben çikolata ile tercih ediyorum ve fincanımın yanındaki beyaz çikolatayı denemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Adı "BOLÇİ" (Bolu Çikolatası). Önceleri Ankara'ya giderken Bolu üzerinde uğradığımız tesislerde bulabiliyorken artık birçok yerde rastlayabiliyorum (Yalova yolu üzerindeki Safranbolu lokumcuları, Kadıköy'deki Tepe Nautilus vb.) Eğer denemediyseniz bir tadına bakmanızı mutlaka öneririm.





7 Temmuz 2008 Pazartesi

Hımmmm Pankek


O biiiir kalori deposu
O biiiir lezzet bandosu
O biiiir tatil kokusu
O biiiir damak dostu
O biiiir bikiniye sığamama sorumlusu
O biiiir "amaaan ye gitsin, bir daha mı geleceğiz dünyaya" konusu
O biiiir "kadın dediğin etli butlu olur" avuntusu
O biir, o biir, o biir...
.
Minik pankeklerin belki de hiç suçları yok, insan kendini bilmeli, yediğine bir dur demeli, o zaman herşey kararında ve yolunda gider tabi... Ama biz her tatilde üzerine çikolatalar sürüp hindistan cevizleri dökerek, kahvaltılarda 20 dk. kuyrukta bekleme pahasına da olsa kişi başı 10-15 tane tüketiyoruz bu şirinlerden, e haliyle o da yer buluyor kendine bizim göbişlerden...
Ne yazıkki, geçenlerde eşimden gelen
.
"ayyy canım nasıl pankek çekti, acaba sen yapabilir misin, internette tarifi var mıdır, baksak mı acaba"
.
sorusunun üzerine benim verdiğim
.
" ben çooook önceden bakmıştım zaten, olmaz mı, var tabiki, hemen yaparım ben sana"
.
cevabıyla tarifi öğrenmiş, yapmayı becermiş, sadece tatillerde değil artık haftasonu kahvaltılarında da pankek tüketebilir seviyeye erişmiştik...
Ama çok güzelleeeeer:(
Krep gibi durduklarına bakmayın, daha farklı bir lezzet ve de kesinlikle tatlı. Tarifini www.cilek.blogcu.com adresinden aldım ve bence 10 numara, pankek sevenler ya da merak edenler mutlaka denemelisiniz, özellikle çocuklar için süper olacaktır. Yapımı da çok kolay;
Malzemeler;
  • 1 yumurta
  • 8 çorba kaşığı tereyağ (eritilmiş)
  • 2 çorba kaşığı tozşeker
  • Çay kaşığının ucu ile tuz
  • 3/4 su bardağı un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1/2 su bardağı süt
  • 1 çay kaşığı toz vanilya

Yumurta, şeker ve vanilyayı beyazlaşana kadar iyice çırpıyoruz. Unu, kabartma tozunu ve tuzu eleyerek karışıma ekliyoruz ve biraz daha çırpıyoruz. Bu sırada sütü ve eritmiş olduğumuz yağı çırpma kabımızın yanına alarak sütün birazını ve yağın hepsini karışıma ekleyip çırpmaya devam ediyoruz, daha sonra sütün geriye kalan kısmını da ekleyerek biraz daha çırpıp bırakıyoruz. Önceleri daha akışken olmasına rağmen bekledikçe kıvamı koyulaşıyor. (Bu arada karışımı bekletmek gerektiğinden değil ama kızartırken hepsini birden yapamadığımız için mecburen biraz beklemiş oluyor) Krep yapar gibi, teflon tavada çok ama çok az yağ ile birer kaşık kaşık arkalı önlü kızartıyoruz. Pankekleri çevirirken biraz zorluk yaşanabilir, çünkü altı pişmiş olmasına rağmen üstü gayet akışken bir durumda oluyor. Ben 2 adet spatula yardımı ile rahatça halledebildim bu alt üst etme işlemini, eminim siz de kolayca üstesinden geleceksiniz. Bu ölçülerle yaklaşık 15-20 adet pankek çıkıyor. (tabi yaptığınız pankekin büyüklüğüne göre değişecektir, ben 1.5 çorba kaşığı karışım ile 1 pankek yaptım)

Yazının başındaki yakınmalarımı ciddiye almayın, tabiki kalorili ama dikkat ettiğiniz sürece hiçbir sakıncası yok, ayrıca ben ne yersem yarıyor zaten, pankek değil sadece beni üzen :)

3 Temmuz 2008 Perşembe

Hayırlı Kandiller


Önemsenmek istiyoruz hepimiz,
değer görmek,
sevilmek, düşünülmek, merak edilmek…
Tabi bunları kazanabilmek için öncelikle “harcamak” gerekiyor.
Vaktimizi harcamak,
ilgimizi harcamak,
sevgimizi bölüşmek,
aşkımızı arkadaşlığımızı paylaşmak…
Biliyorum bazen bunları yapsak da önemsenmiyoruz, aranmıyoruz sorulmuyoruz.
Neden?
Çünkü pişmemişti hiçbirimizin annesinden akan sütler, yuttuğumuz ilk şey de bile mikrop vardı, kötülük vardı, arındırılmamıştı, işledi önce midemize sonra yüreğimize…
Kaybettik insanlığımızı daha insanlığa adım attığımız ilk günde…
Yitirdik…
Sonra üstüne yaşanmış yıllar eklendi…
Yanan sobaya dokunduk, cızzzz etti bir şeyler,
düştük kanadık,
hata yaptık cezalandırıldık,
yavaş yavaş ve en derinden öğrendik…
Kötüyü,
temkinli olmayı ,
paranoyayı,
güvenmemeyi, korkmayı, bağırmayı, savaşmayı…
Bunların yanında iyi şeylerde bulaştı tabi ellerimize,
sevgi, kardeşlik, hoşgörü, güven de olmalıydı bir yerlerde
Ama ne yazıkki ilk önce kötülüğü indirmiştik midemize,
pişirilmemişti işte, yutmuştuk tabi bizde…
İşledi benliğimize,
kanıksadık gün geçtikçe,
yaşamak varken kardeşçe, düşman olduk gerçekten kardeş olduğumuza bile,
nedir bu öfke,
neyi paylaşamadık şu üç nefeslik ömrümüzde?
.
.
.
Her sorunun cevabı eminim içimizde.
Benliğimizle yüzleşerek temizleneceğimiz nice kandillere…