15 Nisan 2008 Salı

Değişik düşünceler, yeşillikler, çiçekler, böcekler...



Hayat ,


İki kişiliktir, çetrefillidir, sivri köşelidir
Başlangıçlı ve bitişlidir
Gelmek ve gitmektir
İnsanın iyi ve kötü yönleridir
Kalabalık gündüzler ve tek kişilik gecelerdir
Kimi zaman bayat, kimi zaman tazedir
İlk başlarda çıtır çıtır, ekmek arası dönerken
Sonlara doğru bir kase sıcak çorba gibidir
Sana aitse güzeldir
Başkalarının elinde ise çekilmezdir
Bir kilittir
Ve her kilit gibi açılması gerekir
Bazı kapılar vardır sadece tek yönlü geçişe izin verir
Hepimizin gideceği yer belliyken
Bu koşuşturmaca neyin nesidir?

Bu da benden başka bir şiir…


Bazen hayat anlamsız bir koşuşturma gibi görünüyor gözüme, öyle yanlış şeylere üzülüyoruz ki ömrümüz boyunca, şükredebileceğimiz onca güzellik varken üstelik.


İşlere takıyoruz kafamızı , ilişkilere , paraya pula …


Oysa hepsi ne kadar basit çözümlere sahip dışarıdan bakılınca; iş yerinde canımızı sıkan bir şeyler mi var, yeni bir iş bulmaya çalışabiliriz, kötüleşen ilişkilerimiz mi var, bir fincan kahve ve azıcık içten gülümseme ile tekrar arayı ısıtabiliriz, paraya pula mı ihtiyaç var, daha çok çalışabiliriz, gereksiz masrafları kısabiliriz, bizden daha zor durumda olanları düşünerek halimize şükredebiliriz. İnsanoğlunun başına gelebilecek ne kadar fazla çeşitte dert var şu dünyada, ama önemli olan bunca derde rağmen gülümseyebilmek, vazgeçmek yerine daha da inat etmek, güzel ahlakı, iyi niyetleri kaybetmemek…
Ve her şeyden önemlisi tek başına olmadığını bilmek!
Dertsiz insan yok yeryüzünde, hepimiz bir sınava tabiyiz, burada geçirdiğimiz süre içinde, yanlışların neresinden dönülse kardır, mühim olan buradan sonra gideceğimiz mekandır.


Biliyorum blog tarzına pek uygun olmayan bir yazı oldu, ama öncelikleri unutmamak da önemli değil mi ki? Her zaman gül eğlen, tatlılar, börekler, poğaçalar olmaz ki, bazen ağlamak gerek, üzülmek gerek, üzüldüğünün farkına varmak gerek, böylece mutluluğun değerini bilmek gerek…

Herşeyin bir çözümü vardır, bunu da unutmamak gerek!!!

Peki bunca saçmalamaya uygun nasıl bir tarif var bugün elimizde,



hiçbir tarif yok :)


Bahar geldiği için balkona çıkarılan sardunyalar var, saksılara ekilen ve yeni yeni çıkmaya başlayan rokalar, sarımsaklar,biberler var, yine saksılara ekilen ama halen çıkamamış olan maydanoz ve dereotları var :) Döngü devam ediyor , tohumlar çiçeğe, çiçekler meyveye, meyveler tekrar tohuma dönüyor, durmadan ve yorulmadan…

Geçen yaz da yine saksıya çilek ekmiştim, ama öyle çok sulamışım ki, toprakları taş gibi oldu ve üzerlerindeki çilekler kurudu :( Umarım bu sene ektiğim yeşillikler aynı akıbeti yaşamazlar :)

4 yorum:

Cafe Gusto dedi ki...

Sevgili Suzinaz nasıl güzel anlatmışsın maalesef günlük saçma sapan birçok şeye kafamızı takıyoruz.Nefes alıyormuyuz gerisi boşşşş...sevgiler...

Mebrule dedi ki...

Iyi aksamlar canim, cok keyif aldim yazini ve siiri okurken. Her gun defalarca sukrediyorum... cocuklarim saglikli oldugu icin, karnimizi doyurabildigimiz icin, onlarin isteklerini elimden geldigince karsilayabildigim icin, ailem uzakta da olsa hepsi yerinde mutlu ve saglikli oldugu icin... Ve her gun dua ediyorum, cocuklarima ve aileme karsi caresiz durumda birakma Allahim beni diye... Saglik, her seyin basi saglik...

Bahcen ne guzel, benimde kucuk bir bahcem var... Tere, roka, biber ekiyorum biseyler, insana ne huzur veriyor demi? Ilk gecen sene ekmistim ve biber tohumu topraktan basini cikardiginda gunlerce seyretmistim :))

Sevgiler...

Ebruli dedi ki...

Sevgili Suzinaz;
Hayatı anlatan siirin ne de guzel, ne de anlamli. Cok begendim.
Yazdigin yazinin blok tarzina uymadigini yazmissin ama neden boyle dusundun ki? Sadece yaptigin yemekleri, tatlilari, tuzlulari anlatmayacaksin herhalde...
Duygularindan, dusuncelerinden ve yasadigin hayattan da bahsedeceksin. Bence yazdigin yazi cok anlamli. Keske herkes senin gibi, dunyaya bu gozle bakabilseydi...

Bak ben dedi ki...

Cafe Gusto;

Ne yazıkki telaşa veriyoruz genellikle kendimizi ve çevremizi, üzüyoruz etrafımızdaki herkesi, tadını çıkarmak lazım aslında:(( Güzel sözlerin için teşekkür ederim.

Mebrule;

Canım, sağol, hayatın tadını çıkarmak lazım gerçekten ve ne kadar güzel ki anladığım kadarıyla sen bunun farkındasın, ne mutlu, Allah ağzınızın tadını hiç bozmasın...
Bahça yavaş yavaş gelişiyor, iyice yeşillendiği zaman da fotoğraflarını çekip paylaşmayı düşünüyorum, neydi ne oldu görelim diye:))

Ebruli;

Yzarken öyle düşündüm birden, "acaba okuyanlar sıkılır mı?" diye bir korku sardı içimi ama paylaşmaktan da alıkoyamadım kendimi... Beğenmene çok sevindim, teşekkür ederim güzel sözlerin için...

Sevgilerle...